Pages

6 Mayıs 2010 Perşembe

DOSTLARI ARAMA

Bir sabah kendine koyu bir
kahve koyarsın, sigara
tablasını boşaltır, yeni bir
sigara paketi açar, bir tane
yakar, telefonu önüne çekip
defterini açarsın --a'dan
başlayarak sırayla--
dostlarını aramaya başlarsın.
özellikle dikkat edeceğin, o
anda orada (o numarada)
olma olasılıklarının yüksek
olmasıdır; büroları sabah
(öğleye kadar) ve öğleden
sonra; evleri de akşam
ilerledikçe ararsın --
yurtdışındaki dostların için
de saat farklarını hesaplarsın.
bu arada kahven bittikçe
yeniler, sigara tablası
doldukça boşaltır, sigara
paketi boşaldıkça da, yenisini
açarsın.
her seferinde, numarayı
çevirir, düşmesini bekler
(bazıları zor; ancak birkaç
çevirişte düşer), ilk zil sesi
bitince de telefonu kapatırsın.
"yok" dersin --
sonra, "o da yok" --
sonra "işte, o da" ---
hep, "yok" dersin.
dostlarınla dolu bir gün
geçirirsin.

( / de ki işte ) O. Aruoba

1 yorum:

Uğur Samsa dedi ki...

Küçük İskender'in telefon defteri aklıma geldi, bir de bu edebiyat ürünündeki kahve boşalıp doluyor... Kim yapıyor bu kahveleri? :S

Yorum Gönder